Giriş görüşmesi: Birlikte ilk adımı atmak
Önceki yazımda borç yardımı kaydının nasıl işlediğinden bahsetmiştim. Şimdi bir sonraki adım; giriş. Tıpkı kayıt olurken olduğu gibi, giriş görüşmesi sırasında da çeşitli girişimcilerin çıkarlarında büyük bir fark görüyoruz. Mesela bir keresinde bir bankaya yüz elli bin avrodan fazla borcu olan bir bayanla röportaj yapmıştım. Konuşma sırasında kendisine bir süreçte borcu olmayan bir bankada çek hesabı açılması gerektiğini anlattım. Talebimi benzeri görülmemiş buldu. Bankasıyla ve dolayısıyla çek hesabıyla duygusal bir bağı vardı. Bankanın ödenmemiş borcunu çek hesabındaki bakiyeden mahsup etme seçeneğine sahip olması umurunda değildi. Vadeli hesabını korumak istedi!
Pek çok insanın bir çek hesabının bu kadar önemli olduğunu hayal edebileceğini sanmıyorum, ancak böyle bir konuşma sırasında yine de tüm bu farklı ilgi alanlarıyla uğraşmak zorundayız.
Örneğin, bir yolculuk sırasında arabayı muhafaza etmenin mümkün olmadığı birçok girişimci görüyoruz çünkü örneğin iş operasyonları için gerekli değil. O zaman araba çok pahalı olur ve para alacaklılara gitmek zorunda kalır. Kurallar bunlar... Birçok girişimci bu konuda büyük zorluk yaşıyor. Araba sadece çocuklar/alışveriş için çok kullanışlı değil, aynı zamanda neredeyse bir statü simgesi. Aynı durum, insanların kiralık mülklerinin çok pahalı olması nedeniyle taşınmak zorunda kalması durumunda da geçerlidir. Nereye gitmeliler? Peki ya çocuklar? Orada uzun süre yaşamış veya okul çağında çocukları olan girişimcinin menfaati, alacağının mümkün olduğu kadar büyük bir kısmının geri ödenmesini isteyen alacaklının menfaatinden çok farklıdır. Bir başka güzel örnek ise, bir çiftin, borçların çok fazla baskı yaratması ve evliliğin artık bu gerilimi kaldıramaması nedeniyle birlikte bir anlaşmaya varmak istemediklerine karar vermesidir. Danışmanlarımız girişimciyle süreç içerisinde bu durumla en iyi nasıl başa çıkılacağını tartışıyor.
İlgi alanlarındaki büyük farklılıkların yanı sıra girişimciler arasında çok farklı davranışlar da görüyoruz. Daha önceki bir yazımda, banka ekstresi dosyası için bize banka ekstresi gönderen girişimcilerin çoğunun bir piyango üyesi olduğundan bahsetmiştim. Aldığımız ekstrelerin neredeyse tamamı posta kodundan veya banka ciro piyangosundan bir ödeme yapıldığını gösteriyor. Bunun bir tesadüf olup olmadığını bilmiyoruz ancak araştırmaların, uzun süredir borç yükü altında olan ve kıtlık hissi yaşayan kişilerin bu nedenle uzun vadeli karar vermede sorun yaşadıklarını gösterdiğini biliyoruz.
NPO belgeseli Guilty'de Ron ve Ramona'yı görüyorsunuz. Oğullarıyla birlikte kiralık evlerinden tahliye edildiler ve üçü şu anda Ramona'nın ebeveynlerinin çatı katında yaşıyor. Borç danışmanı Doras ve konut kooperatifi, aileye yeniden barınak sağlamak için ellerinden geleni yaparlar ancak ailenin ödeme davranışları nedeniyle ailenin koruyucu vesayet altına alınmasını talep ederler. Daha sonra artık kendi paralarına erişmelerine izin verilmiyor. Fragmanda görebileceğiniz gibi Ron bundan hiç hoşlanmıyor. Çünkü “oğlu 150 euroya bir çift ayakkabı istiyorsa, sadece onu alabilmek istiyor”.
Bu davranışı doğal olarak borcu olan girişimcilerde daha sık görüyoruz. Elbette herkes kendi fonlarına erişim sahibi olmak ister ve Ron'un ilk tepkisini anlıyoruz. O zaman girişimciyi borç ödeme sürecinin zor kuralları konusunda işbirliği yapmaya ikna etmek bize kalıyor.Bir evin aile için o ayakkabılardan çok daha önemli olduğunu açıklamak elbette çok kolay! Bunu elbette giriş görüşmesi sırasında yapıyoruz, aynı zamanda bir dahaki sefere daha detaylı olarak konuşacağımız stabilizasyon aşamasında da yapıyoruz.
Manon Luitjens-Bakker, Zuidweg & Partners iflas ekibi lideri